İzmir İl müftüsü Recep Rüştü Balkan, Odatv’ye dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İzmir’de kadınların Cuma namazı kılabilmek için talepleri olduğunu ve bu yönde hazırlıklar yaptıklarını anlatan Müftü Balkan, “Kadın vaizlerimiz, kadın müftü yardımcılarımız 81 il de çalışıyorlar ve son derece güçlü dini bilgilere sahipler” dedi.
“Din ve Atatürk birbirinden ayrı tutulamaz. Hiç kimse Atatürk'ü dinsiz diye itham edemez, çünkü diyanet işleri başkanlığını kuran Atatürk’tür” diyen İzmir Müftüsü Balkan, “Bugün Atatürkçüyüm diyen her bir kişinin Diyanet İşleri Başkanlığına sahip çıkması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Diyanet işleri başkanlığı bu ülkenin çimentosudur” diyerek konuşmasına devam eden Müftü Balkan, yaptıkları çalışmalardan da söz etti.
İzmir İl müftüsü Recep Rüştü Balkan’ın Odatv’ ve egazetem'e yaptığı açıklamalar şöyle:
“İzmir’de cuma namazını camii de kılmak için kadın kardeşlerimizden gelen yoğun bir talep var ve ben bunun kesinlikle hak olduğunu düşünüyorum. Bu gereklilik çerçevesinde tüm çalışmalarımızı yapıyoruz. İlçe müftüleriyle yaptığımız toplantılarda aldığımız karar doğrultusunda İzmir’de kadınların cuma namazı kılabilecekleri ortamların ve mekânların hazırlanması noktasında kesin bir karar aldık ve bu kararın uygulanması talimatını verdik. Bu yöndeki hazırlıklarımız ve çalışmalarımız devam ediyor. Kısa bir zaman sonra bütün camilerimizde kadın kardeşlerimiz namazlarını kılabilecekler.
“KADIN VAİZLERİMİZ VE KADIN MÜFTÜ YARDIMCILARIMIZ VAR”
Dinimizin gerekliliklerinin gerçek din insanlarından öğrenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu vesile ile tüm hanım kardeşlerimize şunu söylemek istiyorum ki; dini konularda öğrenmek istediklerini veya kendileriyle ilgili rahatlıkla soru sorabilecekleri kadın personellerimiz var. Aile dini rehberlik büromuz var. Kadın vaizlerimiz, kadın müftü yardımcılarımız 81 il de çalışıyorlar ve son derece güçlü dini bilgilere sahipler. Ayrıca hemen hemen her mahallede Kur’an kurslarımız var. Ayrıca İzmirlilerden gelecek her talep için elimizden geleni sonuna kadar yaparız.
İzmir il müftülüğü olarak güzel projeler yürütüyoruz. Bir tanesi Şakran kadın cezaevinde anneleriyle birlikte kalan küçük çocuklarımıza yönelik. Bu çocuklarımıza Kur’an kursu açtık, anneler de mutlu oluyor çocuklar da.
“İZMİRLİLERDEN İSTEĞİM…”
Ben İzmirlilerden şunu istiyorum ; ‘Dindar bir çocuk yetiştirmek istemiyorum’ diyen ebeveynlere tavsiyem çocukların temel dini bilgi noktasında herkes asgari düzeyde mensubu olduğu İslam dininin temel bilgilerini öğrenmeli, çocuklarımıza doğruyu ve güzeli öğretelim ki başkalarından öğrenmek zorunda kalmasınlar. Devletin eliyle, diyanet eliyle bizim verdiğimiz kurslarımıza göndersinler ve öğrenmelerini sağlasınlar.
“BİZ KİMSEYİ YOBAZ YETİŞTİRMİYORUZ”
Biz kimseyi yobaz yetiştirmiyoruz. Devletin, diyanetin ortaya koymuş olduğu sınırları çerçeveleri belli hakiki bilgilerle çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. En azından kul hakkını bilsin, yola çöp atmaması gerektiğini bilsin, ışıklarda birbirlerinin hakkına tecavüz etmesin, bunların hepsi kul hakkıdır, anneye babaya saygıyı öğrensin. Dolayısıyla dinin bu konudaki bakış açısını bilmeli çocuk.
“TIBBI TEDAVİLERİNİ YAPTIRIYORUZ”
İzmir’den önce görev yaptığım Gebze de gönüllük esasına dayalı çalışmalar yürüttük. Gençlerimizin bilinçli olarak bağımlılığa düştüğüne inanmıyorum hepsi iyi ve pırıl pırıl gençler, kurtulmakta istiyorlar ve biz de bize düşen görevlerimiz neyse elimizden geleni yapıyoruz. Tıbbı tedavilerini yaptırıyoruz, manevi olarak bizlerde ilgimizi sevgimizi eksik etmiyoruz. Devlet büyüklerimiz ziyaretlerine geliyor o zaman inanılmaz motive oluyorlar çünkü bu insanların ortak cümlesi “ BİZ HİÇ ADAM YERİNE KONMADIK”. Ne hikâyeler var aslında, her yaşam bir hikâye. Kurtulmuş gençlerin ailelerinin dualarını, mutluluklarını anlatmak mümkün değil. Aslında sonuca bakarsak hiçbir ayrım yapmadan tüm gençlerimizin bu durumdan kurtulmalarını sağlayıp onları ödüllendiriyoruz. Tıbbi ve manevi durumlarında tam iyileşme sağlandığında onları Umre’ye gönderiyoruz. Fakat sadece bizlerin değil bu konuda toplumun topyekûn duyarlı olması gerekiyor.
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI BU ÜLKENİN ÇİMENTOSU”
Diyanet işleri başkanlığı bu ülkenin çimentosudur. Diyanet İşleri Başkanlığı en güçlü şekilde muhafaza edilmelidir. Diyanet devlettir. Dini konularda da en doğrusuna en hakikisini ortaya koyan bir kurumdur.
Çocuklarınızı Diyanete yani Devlete emanet edin. Diyanet işleri başkanlığımız çok hassas çalışıyor. Elbette eksikliklerimiz olabilir ama her geçen gün eksikliklerimizi giderip sürekli gelişen ve kendini yenileyen bir kurum olması için ciddi çalışıyor.
“HİÇ KİMSE ATATÜRK DİNSİZ DİYE İTHAM EDEMEZ, ÇÜNKÜ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINI KURAN ATATÜRK’TÜR”
Din ve Atatürk birbirinden ayrı tutulamaz. Hiç kimse Atatürk dinsiz diye itham edemez, çünkü diyanet işleri başkanlığını kuran Atatürk’tür. Diyanet İşleri Başkanlığı sırf bunun için korunup muhafaza edilmesi gereken bir kurumdur. Bugün Atatürkçüyüm diyen her bir kişinin Diyanet İşleri Başkanlığına ve Genel Kurmay Başkanlığına sahip çıkması gerekiyor.”
Gamze İşler