Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya-Ukrayna krizi hakkında ise ülkemizin 2 ülke ile siyasi, askeri, ekonomik ilişkileri olduğunu ifade ederek, "İkisinden de vazgeçmemiz mümkün değil" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları belirtti:
“Rusya ile liderler çerçevesinde henüz ciddi bir görüşme performansı sergileyen çıkmadı. İşte biliyorsunuz Macron Moskova’ya geldi, tablo ortada. Arkasından Scholz geldi, o tablo da ortada. Biden ile ilgili ‘görüştü, görüşüyor’ vesaire dediler, herhangi bir şey çıkmadı. Olayı devlet veya kurumsal bazda ele alacak olursak, burada da şu anda ortada sadece nato kalıyor. NATO bu video konferans zirvesiyle beraber artık tavrını belirlemelidir, ne yapacaksa yapmalıdır. Malum, şu ana kadar Ukrayna’ya ciddi manada bir asker gönderme gibi durumla karşı karşıya henüz kalmadık. Herkes sadece laf yapıyor, iş yapan yok. Böyle bir durum söz konusu. Dolayısıyla rusya artık sınırda ciddi denilebilecek sayıda asker yığınağı yapmış vaziyette. Tabii bu tablo karşısında neticenin ne olabileceğini kestirmek için herhalde kâhin olmaya gerek yok. Bu bakımdan yapacağımız bu video konferansta NATO müttefiki üye ülkelerin liderleri bakalım neler söyleyecek. Biz de tabii söyleyeceğimizi onların da söyleyeceklerine göre belirleyecek, tavrımızı ortaya koyacağız.
Türk Cumhuriyetleri de SSCB’yi oluşturan Cumhuriyetler arasındaydı. Bu tarihi bir gerçek. SSCB dağıldığında diğer Cumhuriyetler gibi onlar da bağımsızlıklarını ilan ettiler. Buradan 15 bağımsız devlet doğdu. Bu da tarihi bir gerçek ve hukuken de teyit edilmiş bir durum. Rusya keza bir Sovyet Cumhuriyeti olarak değil, Rusya Federasyonu olarak yoluna devam etti. Dolayısıyla, burada Türk Cumhuriyetlerinin veya diğer ülkelerin kastedildiğini düşünmek istemiyoruz. Teşkilatımız, Türk Devletleri arasında başta ekonomik, ticari, kültürel ve beşerî konularda iş birliğini ve dayanışmayı artırmayı hedefliyor. Bu hiçbir ülkeye veya teşkilata karşı bir çaba değil. Bunu Sayın Putin de biliyor. Sayın Putin bu ifadeleri Ukrayna’nın doğusunda ayrılıkçıların sözde yönetimlerini tanıyan kararını açıkladığı konuşmasında söylemişti. Tabii bizim Türkiye olarak Kırım’daki tavrımız ne olduysa, buralarda da tavrımız aynı oldu. Nitekim yaptığımız açıklamayla da Ukrayna’nın toprak bütünlüğü noktasında tavrımızı ortaya koyduk ve Rusya’nın bu takındığı tavrı reddettiğimizi bildirdik.
Rusya ile gerek siyasi gerek askeri gerek ekonomik ilişkilerimiz var. Ukrayna ile de aynı şekilde siyasi, askeri, ekonomik ilişkilerimiz var. ‘Ukrayna’dan vazgeç’ deseniz vazgeçemeyiz, çünkü ülkemizin buradaki çıkarları çok ileri derecede. ‘Rusya’dan vazgeç’ deseniz ondan da vazgeçemeyiz, çünkü onunla da şu anda gerçekten ileri derecede birlikteliklerimiz var. Bizim derdimiz öyle bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu işi inşallah çözelim. Bunun için de ekibimizle, heyetimizle görüşmelerimizi yapacağız. Onun için NATO Liderler Zirvesi’ni çok önemsiyorum. Burada bütün liderlerin ne düşündüklerini göreceğiz. Ondan sonra da biz kendi içimizde arkadaşlarımızla çalışmamızı yapacağız.
Almanya-Türkiye ikili ilişkileri noktasında Sayın Steinmeier ile birkaç ay önce bir telefon görüşmemiz olmuştu ama doğrusu uzun zamandır -yani 3 yıldır diyebilirim- yüz yüze görüşme yapamamıştık. Bu telefon görüşmesinden sonra bu ziyaret bir vesile oldu. Burada yaptığımız görüşmede Türkiye-Almanya münasebetlerinde savunma sanayinden ekonomik ilişkilerimize varıncaya kadar birçok konuyu ele aldık. Mülteciler meselesini de yine Sayın Steinmeier ile görüşme fırsatımız oldu. Malum, mülteciler konusunda Almanya Avrupa’da başı çeken ülkelerden bir tanesi. Bunun yanında tabii ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna konusu gündemimize geldi. Bundan sonraki süreçte de daha sık bir araya gelme konusunda birbirimize bir sözümüz oldu. İnşallah Almanya-Türkiye ilişkilerinde çok daha farklı bir sürecin içerisine gireriz.
E-Gazetem.com
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları belirtti:
“Rusya ile liderler çerçevesinde henüz ciddi bir görüşme performansı sergileyen çıkmadı. İşte biliyorsunuz Macron Moskova’ya geldi, tablo ortada. Arkasından Scholz geldi, o tablo da ortada. Biden ile ilgili ‘görüştü, görüşüyor’ vesaire dediler, herhangi bir şey çıkmadı. Olayı devlet veya kurumsal bazda ele alacak olursak, burada da şu anda ortada sadece nato kalıyor. NATO bu video konferans zirvesiyle beraber artık tavrını belirlemelidir, ne yapacaksa yapmalıdır. Malum, şu ana kadar Ukrayna’ya ciddi manada bir asker gönderme gibi durumla karşı karşıya henüz kalmadık. Herkes sadece laf yapıyor, iş yapan yok. Böyle bir durum söz konusu. Dolayısıyla rusya artık sınırda ciddi denilebilecek sayıda asker yığınağı yapmış vaziyette. Tabii bu tablo karşısında neticenin ne olabileceğini kestirmek için herhalde kâhin olmaya gerek yok. Bu bakımdan yapacağımız bu video konferansta NATO müttefiki üye ülkelerin liderleri bakalım neler söyleyecek. Biz de tabii söyleyeceğimizi onların da söyleyeceklerine göre belirleyecek, tavrımızı ortaya koyacağız.
Türk Cumhuriyetleri de SSCB’yi oluşturan Cumhuriyetler arasındaydı. Bu tarihi bir gerçek. SSCB dağıldığında diğer Cumhuriyetler gibi onlar da bağımsızlıklarını ilan ettiler. Buradan 15 bağımsız devlet doğdu. Bu da tarihi bir gerçek ve hukuken de teyit edilmiş bir durum. Rusya keza bir Sovyet Cumhuriyeti olarak değil, Rusya Federasyonu olarak yoluna devam etti. Dolayısıyla, burada Türk Cumhuriyetlerinin veya diğer ülkelerin kastedildiğini düşünmek istemiyoruz. Teşkilatımız, Türk Devletleri arasında başta ekonomik, ticari, kültürel ve beşerî konularda iş birliğini ve dayanışmayı artırmayı hedefliyor. Bu hiçbir ülkeye veya teşkilata karşı bir çaba değil. Bunu Sayın Putin de biliyor. Sayın Putin bu ifadeleri Ukrayna’nın doğusunda ayrılıkçıların sözde yönetimlerini tanıyan kararını açıkladığı konuşmasında söylemişti. Tabii bizim Türkiye olarak Kırım’daki tavrımız ne olduysa, buralarda da tavrımız aynı oldu. Nitekim yaptığımız açıklamayla da Ukrayna’nın toprak bütünlüğü noktasında tavrımızı ortaya koyduk ve Rusya’nın bu takındığı tavrı reddettiğimizi bildirdik.
Rusya ile gerek siyasi gerek askeri gerek ekonomik ilişkilerimiz var. Ukrayna ile de aynı şekilde siyasi, askeri, ekonomik ilişkilerimiz var. ‘Ukrayna’dan vazgeç’ deseniz vazgeçemeyiz, çünkü ülkemizin buradaki çıkarları çok ileri derecede. ‘Rusya’dan vazgeç’ deseniz ondan da vazgeçemeyiz, çünkü onunla da şu anda gerçekten ileri derecede birlikteliklerimiz var. Bizim derdimiz öyle bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu işi inşallah çözelim. Bunun için de ekibimizle, heyetimizle görüşmelerimizi yapacağız. Onun için NATO Liderler Zirvesi’ni çok önemsiyorum. Burada bütün liderlerin ne düşündüklerini göreceğiz. Ondan sonra da biz kendi içimizde arkadaşlarımızla çalışmamızı yapacağız.
Almanya-Türkiye ikili ilişkileri noktasında Sayın Steinmeier ile birkaç ay önce bir telefon görüşmemiz olmuştu ama doğrusu uzun zamandır -yani 3 yıldır diyebilirim- yüz yüze görüşme yapamamıştık. Bu telefon görüşmesinden sonra bu ziyaret bir vesile oldu. Burada yaptığımız görüşmede Türkiye-Almanya münasebetlerinde savunma sanayinden ekonomik ilişkilerimize varıncaya kadar birçok konuyu ele aldık. Mülteciler meselesini de yine Sayın Steinmeier ile görüşme fırsatımız oldu. Malum, mülteciler konusunda Almanya Avrupa’da başı çeken ülkelerden bir tanesi. Bunun yanında tabii ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna konusu gündemimize geldi. Bundan sonraki süreçte de daha sık bir araya gelme konusunda birbirimize bir sözümüz oldu. İnşallah Almanya-Türkiye ilişkilerinde çok daha farklı bir sürecin içerisine gireriz.
E-Gazetem.com