CHP lideri Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Saray'ın baskısına boyun eğerek kanun dışına çıkmış o devlet memurlarına buradan seslenmek istiyorum” diyen Kılıçdaroğlu, “Kamil akla gelmeniz için Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır. 18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. ‘Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa, Pazartesi itibariyle durun. Bu illegal, paralel sistemlerden elinizi, eteğinizi çekin..
TÜGVA benzeri vakıfların üzerine çöktükleri devletin malları hazineye iade edilecektir. Sizler hala kendinizi bu pislikten sıyırma şansına sahipsiniz. Bu şansı kullanın. Siz de şahit olun halkım.
Şimdi hepimizin gördüğü, bildiği bir şey daha var: İktidarın değişmesine az kaldı. İktidar değiştiğinde soruşturmalar başlayacak ve eminimim ki bu bürokratların bir kısmı, ‘Efenim emir aldık, uygulamak zorunda kaldık' diyeceklerdir. İşte, ‘Bunu diyerek sıyrılırım' diye düşünen, Saray'ın baskısına boyun eğerek kanun dışına çıkmış o devlet memurlarına buradan seslenmek istiyorum.
Söylediklerimi özetlemem gerekirse; Türkiye devleti, yeniden halkın devleti olmam yoluna girmiştir. Kurumları bir şahsın ve ailesinin ahırına dönüştürenler elbette ki hesap verecektir.
Bugün, devletimize hizmet eden memurlarımıza yani bürokratlarımıza önemli bir hususta seslenmek istiyorum. Sizi de buna şahitlik etmeye davet ediyorum.
Unutmayın, Türkiye devletini ‘şahıs devletine' dönüştürmüş bir kişi ve ailesi var. Bu şahsın ve ailesinin kişisel çıkarlarına hizmet etmeye zorlanmış bir kısım devlet memurları var.
Bazıları çok baskı altında, bunun da elbette farkındayız. Ancak unutulmamalıdır ki devlete değil, şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluluğu var.
TÜGVA rezaletini hep beraber izliyoruz. Lağım kokusu yine her yeri sardı. Şahıs ve ailesi, vakıf süsü verdikleri bir paralel yapı ile devleti zapturapt altına almaya çalışmış.
Sevgili halkım; herhalde neyi çaldıklarını farkındasınız. Çalınan, çocuklarınızın memuriyetidir, yani geleceğidir.
Daha önce memur olanların da görevde yükselmeleri TÜGVA tezgahından geçmelerine bağlanmıştır.
Bu sistemde Erdoğan ve şürekasının kurdukları vakıfların tezgahından geçmeyenlerin memur olmalarının neredeyse imkansız hale getirildiği görülmektedir.
“MEMUR MİLİTANLAR DÜZENE EKLEMLENMİŞTİR”
Böylece kamuda yapmak istedikleri ne kadar illegal iş, rant, mafyatik çıkar varsa bunları yapacak memur militanlar düzene eklemlenmiştir.
Cenap Şahabettin'in bir sözü var, der ki; ‘En ağır angarya, faydasızlığından emin olduğunuz işi vazife namına ifa etmektir.'
Açıkça söylüyorum, vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri emir olarak telakki edemezsiniz.
Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. Kamil akla gelmeniz için Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır.
18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır.
‘Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa, Pazartesi itibariyle durun. Bu illegal, paralel sistemlerden elinizi, eteğinizi çekin.
Size bunları yaptıranlara farklı bir muamele olacak elbet. Çünkü Sadi'nin dediği gibi, ‘Zalimleri bağışlamak, yoksullara cefadır.”
E-Gazetem.com
TÜGVA benzeri vakıfların üzerine çöktükleri devletin malları hazineye iade edilecektir. Sizler hala kendinizi bu pislikten sıyırma şansına sahipsiniz. Bu şansı kullanın. Siz de şahit olun halkım.
Şimdi hepimizin gördüğü, bildiği bir şey daha var: İktidarın değişmesine az kaldı. İktidar değiştiğinde soruşturmalar başlayacak ve eminimim ki bu bürokratların bir kısmı, ‘Efenim emir aldık, uygulamak zorunda kaldık' diyeceklerdir. İşte, ‘Bunu diyerek sıyrılırım' diye düşünen, Saray'ın baskısına boyun eğerek kanun dışına çıkmış o devlet memurlarına buradan seslenmek istiyorum.
Söylediklerimi özetlemem gerekirse; Türkiye devleti, yeniden halkın devleti olmam yoluna girmiştir. Kurumları bir şahsın ve ailesinin ahırına dönüştürenler elbette ki hesap verecektir.
Bugün, devletimize hizmet eden memurlarımıza yani bürokratlarımıza önemli bir hususta seslenmek istiyorum. Sizi de buna şahitlik etmeye davet ediyorum.
Unutmayın, Türkiye devletini ‘şahıs devletine' dönüştürmüş bir kişi ve ailesi var. Bu şahsın ve ailesinin kişisel çıkarlarına hizmet etmeye zorlanmış bir kısım devlet memurları var.
Bazıları çok baskı altında, bunun da elbette farkındayız. Ancak unutulmamalıdır ki devlete değil, şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluluğu var.
TÜGVA rezaletini hep beraber izliyoruz. Lağım kokusu yine her yeri sardı. Şahıs ve ailesi, vakıf süsü verdikleri bir paralel yapı ile devleti zapturapt altına almaya çalışmış.
Sevgili halkım; herhalde neyi çaldıklarını farkındasınız. Çalınan, çocuklarınızın memuriyetidir, yani geleceğidir.
Daha önce memur olanların da görevde yükselmeleri TÜGVA tezgahından geçmelerine bağlanmıştır.
Bu sistemde Erdoğan ve şürekasının kurdukları vakıfların tezgahından geçmeyenlerin memur olmalarının neredeyse imkansız hale getirildiği görülmektedir.
“MEMUR MİLİTANLAR DÜZENE EKLEMLENMİŞTİR”
Böylece kamuda yapmak istedikleri ne kadar illegal iş, rant, mafyatik çıkar varsa bunları yapacak memur militanlar düzene eklemlenmiştir.
Cenap Şahabettin'in bir sözü var, der ki; ‘En ağır angarya, faydasızlığından emin olduğunuz işi vazife namına ifa etmektir.'
Açıkça söylüyorum, vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri emir olarak telakki edemezsiniz.
Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. Kamil akla gelmeniz için Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır.
18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır.
‘Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa, Pazartesi itibariyle durun. Bu illegal, paralel sistemlerden elinizi, eteğinizi çekin.
Size bunları yaptıranlara farklı bir muamele olacak elbet. Çünkü Sadi'nin dediği gibi, ‘Zalimleri bağışlamak, yoksullara cefadır.”
E-Gazetem.com