Bakkallar, mahallenin her şeyidir... Onlar hepimizin 'bakkal amca'sıdır... Daha doğrusu şimdiye dek böyleydi... Artık her geçen gün mahalle bakkallarının sayısı azalıyor. Büyük hipermarketler, süpermarketler karşısında, bakkallar yenik düşüyorla ... Böyle olunca, insan ister istemez, 'bakkal amca' tarihe mi karışıyor? diye sormak-tan kendini alamıyor. Tabii biz de bu soruyu zamanın (2001) Izmir Bakkallar Odası Başkanı Mustafa Tokmakoğlu'na soruyoruz. Göztepe'deki bakkal dükkanında görüştüğümüz Tokmakoğlu, 'haksız rekabet'ten yakınıyor. O'na göre, "bakkal esnafı büyük hipermarketlere boğ-duruluyor. örnegin 4054 sayılı yasaya göre kurulan Rekabet Kurulu'nun hala Iz-mir'de bir şubesi bile yok. Devlet esnafına sahip çıkmıyor, bırakın sahip çıkmayı büyüklere yem ediyor." demişti ...
"Mahallenin gece lambası"
Göztepe'de bakkallık yapan Tokmakoğlu ailesi, bakkallıkta 40 yıllık bir geçmişe sahip. Baba Hasan Tokmakoğlu, hala kasanın başında. Onlar bakkallıgı, bir 'aile mesleği' haline getirmişler. Mustafa Bey, meslekte ne öğrendiyse babasından öğren-diğinin özellikle altını çiziyor. Bakkallıkla ilgili bir tanımı var ki doğrusu çok hoşumuza gitti. "Bakkallar mahal-lenin gece lambası, çocukların bakkal amcasıdır" diyor Mustafa Tokmakoglu...
ünitilerin bakkal'
Karantina'daki bakkal Ekrem Koçlar, kendi deyimiyle 50 yıllık bakkal. Ekrem Bey ve Koçlar Bakkaliye, adeta Karantina'nın simgesi... Ekrem Koçlar, çok hoşsohbet bir Izmirli. Yanm asırlık yaşamında neler görmüş geçirmiş, kimlere hizmet etmiş; tam bir 'Izmir destanı'. Hani sıkça yinelenen bir söz vardır 'hayatım roman' denir ya; gerçekten Ekrem Bey'in hayatı bir roman._ Eski bir 'demokrat' olan Ekrem Bey, Adnan Menderes'i ve onun dostu Sevda Sözen'i unutarrnyor. Yassıada tutanaklannda ismi geçen Sevda Sözen, o yıllarda bu semtte otururmuş. Koçlar, ondan büyük bir begeniyle söz ediyor. Tabii Ekrem Koçlar'da eski Karantina ile ilgili bilgiler de var. "Tramvay döneminde burada makas vardı. Tramvaylar buradan dönerdi. Burası lüks bir semtti. Mek-tupçu'dan Göztepe'ye kadar eski Izmir'in ünlü aileleri otururdu. Türk Koleji'nin sahibi, Atatürk'in kayınpederi Sadık Bey, kurtuluş savaşının ünlü isimlerinden Hacim Muhittin Çarıklı Bey gibi ünlü isimler vardı. Ben onlara hizmet etmekten büyük mutluluk duydum. Eskiden müşteri velinimetti. 'Her gelen müşterinin ayağının tozu yeter' derlerdi. Şimdi eski müşteriler de, eski ilişkiler de tarih oldu." Artık işi büfeciliğe döktüklerini söyleyen Koçlar, her şeye rağmen mesleğini çok seviyor. Pek çok ünlünün kendi dükkanından alışveriş ettiğini söyleyen Ekrem Bey; bu ünlüler arasında Barış Manço, Fikret Hakan, Müjdat Gezen, Müzeyyen Senar, Safiye Ayla'yı sayıyor. Ekrem Koçlar. aynı zamanda hasta bir Göztepeli. Göztepe şampiyon olunca, sevincinden, dükkanının önünde dansöz oynatmış...
Durağa adını veren bakkal, Kako...
Kadifekale ile Ballıkuyu yönüne gidenler bilirler; Eşrefpaşa'dan sola bu semtlere doğru dönünce, yolunuz mutlaka Kako durağından geçer. Işte bu durağa adını eredeyse yüz yıllık bir geçmişi olan Kako bakkaliyesidir. Kako bakkaliyesinin başında Çetin Çolpan var. Bakkal dükkanını babası Mustafa Çolpan açmış. Ve hep aynı yerde geçmişten günümüze ulaşmış. Çetin Bey'e göre dükkanlannın en az 90 yıllık bir geçmişi var. Bize, 1939 yılına ait, dükkanın vergi kayıtlannı gösteriyor. Ve bunun daha da eski yıllara uzandığını söylüyor. Babası aynı zamanda eski 'yemiş işçisi'ymiş, yani incir işletmelerinde çalış-mış. Kako isminin o yıllarda incir çalışanlan tarafından verildiğini anlatıyor. Kendisi aynı zamanda, Kako bakkaliyesinin bulunduğu Tınaztepe mahallesinin 32 yıllık değişmeyen muhtarı. Dükkanda Elçin Pul ve Servet Morgil isimli vatandaşlarla karşılaşıyoruz. Bize, köklü bir bakkalın, insanlar için ideal buluşma yeri olduğunu söylüyorlar.
Sesler- Yüzler- Sokaklar
2001