Çiftçi ve işçileri dinleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir gün inşallah düzelir, herkes güler yüzle alışveriş yapar, siz de rahat ederseniz vatandaş da, az kaldı. Az kaldı inşallah beraber çözeceğiz” şeklinde konuştu.
“DIŞ POLİTİKADA SORUNUMUZ VAR”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: “Efendim olmaz ya, üreticiden terörist mi olur Allah aşkına, alın teri dökenden terörist mi olur. Biz size inanıyoruz, güveniyoruz. Bakın siz olmasanız biz akşam sofrada oturup yemek de yiyemeyiz, sabah kahvaltı da yapamayız. Siz üretiyorsunuz, siz çalışıyorsunuz, siz emek harcıyorsunuz. Sabaha karşı 03.00, 04.00, 05.00’te buraya geliyorsunuz. Buradan sadece Antalya’ya değil, bütün Türkiye’ye, her tarafına mal gönderiyorsunuz. Dolayısıyla yaptığınız hizmet çok değerli. Biz ondan eminiz, çok büyük paralar da kazanmıyorsunuz, keşke büyük paralar kazansa, yani en büyük arzumuz o, herkes para kazansın. Ama malı gönderiyorsunuz Rusya’dan dönüyorsa bunun ciddi sıkıntıları var. Orada dış politikada sorunumuz var. Biraz Ortadoğu’ya da açılmak lazım, orayla da barışmak lazım. Yani niye kavga ettik, Suriye’ye, Lübnan’a Mısır’a her tarafa mal gönderelim yani niye kavga ediyoruz.
“ÇARE BELLİ”
O da şikayetçi, o da pazara gidiyor. Bu biberi alıp yiyemez. Ama önümüzde biraz daha zor günler gelecek. Söylediğiniz gübre fiyatları biraz daha artacak, mazot fiyatları artacak görünüyor. Çare belli, az kaldı çareyi halledeceğiz inşallah. Hiç Ak Parti milletvekilleri gelip size sordu mu, ‘Derdiniz var mıdır, yok mudur, biz götürelim hükümete, en azından çözümleri söyleyelim, dertleri anlatalım’ diye gelip sizlerle hiç görüştüler mi” diye sordu. Nakliyeci, “Yok biz rastlamadık. Gelen olduysa da biz ulaşamadık kendilerine’ dedi. Siz ne yapacaksanız? Bol paranız olsaydı bunlarla karşılaşmazdınız. Parası olan veriyor altınıydı, döviziydi getiriyor, yatırıyor dünyanın parasını kazanıyor, 5 liralık dolar oldu 10 lira işte geldiğimiz nokta bu. Dönüyoruz çiftçiye ‘niye bunlar pahalı’, ne yapsın. Gaza, mazota, ilaca, fideye, tohuma zam yapıyorsun, gerekirse dışarıdan getiriyorsun, dünyanın parasını veriyorsun, dönüyorsun bizim çiftçiye ‘niye pahalı oldu, tarlada bu kadar, orada bu kadar.’ Bu tarladan çıkıp da İstanbul’a gidinceye kadar havadan mı gidiyor, kamyona yükleyeceksiniz. Sonuçta onun da parası var, orada da şoför çalışıyor”
E-Gazetem.com
“DIŞ POLİTİKADA SORUNUMUZ VAR”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: “Efendim olmaz ya, üreticiden terörist mi olur Allah aşkına, alın teri dökenden terörist mi olur. Biz size inanıyoruz, güveniyoruz. Bakın siz olmasanız biz akşam sofrada oturup yemek de yiyemeyiz, sabah kahvaltı da yapamayız. Siz üretiyorsunuz, siz çalışıyorsunuz, siz emek harcıyorsunuz. Sabaha karşı 03.00, 04.00, 05.00’te buraya geliyorsunuz. Buradan sadece Antalya’ya değil, bütün Türkiye’ye, her tarafına mal gönderiyorsunuz. Dolayısıyla yaptığınız hizmet çok değerli. Biz ondan eminiz, çok büyük paralar da kazanmıyorsunuz, keşke büyük paralar kazansa, yani en büyük arzumuz o, herkes para kazansın. Ama malı gönderiyorsunuz Rusya’dan dönüyorsa bunun ciddi sıkıntıları var. Orada dış politikada sorunumuz var. Biraz Ortadoğu’ya da açılmak lazım, orayla da barışmak lazım. Yani niye kavga ettik, Suriye’ye, Lübnan’a Mısır’a her tarafa mal gönderelim yani niye kavga ediyoruz.
“ÇARE BELLİ”
O da şikayetçi, o da pazara gidiyor. Bu biberi alıp yiyemez. Ama önümüzde biraz daha zor günler gelecek. Söylediğiniz gübre fiyatları biraz daha artacak, mazot fiyatları artacak görünüyor. Çare belli, az kaldı çareyi halledeceğiz inşallah. Hiç Ak Parti milletvekilleri gelip size sordu mu, ‘Derdiniz var mıdır, yok mudur, biz götürelim hükümete, en azından çözümleri söyleyelim, dertleri anlatalım’ diye gelip sizlerle hiç görüştüler mi” diye sordu. Nakliyeci, “Yok biz rastlamadık. Gelen olduysa da biz ulaşamadık kendilerine’ dedi. Siz ne yapacaksanız? Bol paranız olsaydı bunlarla karşılaşmazdınız. Parası olan veriyor altınıydı, döviziydi getiriyor, yatırıyor dünyanın parasını kazanıyor, 5 liralık dolar oldu 10 lira işte geldiğimiz nokta bu. Dönüyoruz çiftçiye ‘niye bunlar pahalı’, ne yapsın. Gaza, mazota, ilaca, fideye, tohuma zam yapıyorsun, gerekirse dışarıdan getiriyorsun, dünyanın parasını veriyorsun, dönüyorsun bizim çiftçiye ‘niye pahalı oldu, tarlada bu kadar, orada bu kadar.’ Bu tarladan çıkıp da İstanbul’a gidinceye kadar havadan mı gidiyor, kamyona yükleyeceksiniz. Sonuçta onun da parası var, orada da şoför çalışıyor”
E-Gazetem.com