ŞAKA MI BU ?

Yeni yılın ilk satırlarından merhaba, hepimiz için güzel, sağlıklı, keyifli, huzurlu bir yıl olsun diyerek cümlelerime başlıyorum, dilerim her şey gönlünüzün istediğince gerçekleşir.
 2021 yılının son düzlüğünde gelen asgari ücret zammıyla birlikte çiçeği burnunda maliye bakanımızda olduğu gibi bir umut, bir kıpırtı, gözlerimizde bir parlama oluşmuştu. İçimiz içimize sığmıyor, yeni yılda emekli maaşı zamlarına ümidini bağlamış milyonlarca insanla birlikte yerimizde duramaz olmuştuk. 2021’den 2022 girerken havai fişek gösterileriyle birlikte, şenlik havası içinde gelen zam sağanağı başlamaz mı! Hatta yeni yıla girmeden aman daha fazla kazanalım diye Osmangazi Köprüsü’nde zamsız fiyattan geçişleri, gece yarısından 5 dakika önce gişelerin kapatılması girişimi takdire değer uygulamalardı. Elektrikten, doğalgaza, benzinden otogaza, ulaşımdan iletişime, vergilerden harçlara, sigaradan alkollü içeceklere gelen zamlar, pardon fiyat ayarlamaları yeni yıl coşkumuzu nasıl da katlayarak artırdı değil mi? Dolar garantili mevduat faizleri neticesi kurlarda oluşan düşüşle halaya duran bir kısım ahali yeni zamlarla daha bir havalara uçar oldu sanırım.
Peşine bir de emeklilere verilen soğan cücüğü gibi maaş zamları gelmez mi! Aman Tanrım bir mutluluk ki içimizde sormayın gitsin. Her zamma hazırlanmış ayrı bir bahane var. Efendim elektrik fiyatları artmadı kademeli uygulamaya geçildi, hatta kar bile ettirecek sanki ! Kademeli şekilde % 50 ile % 125 arası elektrik verecekler bize, vatandaşı düşünüyorlar birden % 125 maazallah elektriğe tutulup çarpılırsınız falan, düşünürüz biz ahaliyi.   Yeni zam (tekrar pardon ayarlama) sisteminde 150 kilovatsaate kadar tüketimde birinci kademe 1,37 TL’den, 150 kilovatsaat üzerindeki tüketim de ise ikinci kademe olarak 2,06 TL’den hesaplama yapılacak. İyi de Türkiye Elektrik Dağıtım Kurumu ve Elektrik Mühendisleri Odası verilerine göre ülkemizde hane başına ortalama elektrik tüketimi ortalama 200 kilovatsaat bilgisi veriliyor. Kim kimi kekliyor anlayamadık gitti.
Marketlerdeki fiyat artışları için operasyon başlattık, marketlere baskın yapılıyor, cezalar kesiliyor fiyat artışlarını engelleyelim uygulaması yapıldı biliyorsunuz. İyi de en temel ihtiyaç olan buğday bile ithal edilirken, gübre fiyatları almış başını gitmişken, süt fiyatları uçuşa geçmişken, hayvanları besleyecek saman ithal edilirken, girdi maliyetlerini düşürmeden bu fiyat artışlarına nasıl dur diyeceğiz?
Peki sevgili dostlar bizi kıskanan meşhur Avrupa ülkeleri var ya, onların hangisinde yılbaşı gecesi böylesi zam yağmuru yaşanmıştır? Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, Bulgaristan, Belçika, İspanya, Polonya hangisinde? Ne dersiniz var mıdır bir gecede uçan giden fiyatları, elektrik zamlarını, market fiyatlarını bizdeki gibi havai fişeklerle kutlayarak karşılayan parmakla gösterilecek, örnek bir Avrupa ülkesi? Aslında bizdeki zamlar, yağmuru geçmiş dolu yağışı haline gelmiştir, artık can acıtmakta ve zarar vermektedir. Uçuyoruz, kaçıyoruz açıklamaları yapılırken uçan fiyatlar kaçan ise malum bazı şahıs ve şirketlerin paralarıdır. Ve ne yazık ki  ‘’Çıplak Vatandaş’’ filmi gösterime devam etmektedir. Ama sıkıntı yapmamak gereklidir, öyle ya maaşımızı dolarla mı alıyoruz?
Akaryakıt zamlarına gelince; Avrupa’nın en ucuz akaryakıtını biz kullanıyoruz savunması ortaya konuyor.  Evet, doğrdur Avrupa’nın en ucuz akaryakıtı litre başına uygulanan fiyatlar bizde ama bu fiyatı Avrupa ülkelerinin enflasyon oranları ve asgari ücret maaşlarıyla karşılaştırdığımızda durum nedir dersiniz? Size Avrupa’dan birkaç örnek ülkeyle karşılaştırma hazırlamaya çalıştım, önümüze şöyle bir tablo çıkıyor: