Günlerdir kelimenin tam anlamıyla yanıyoruz! Tarih 28 Temmuz 2021’i gösterirken Manavgat’ta yanmaya başladık. Sonra Aydıncık, Osmaniye, Adana derken… Güzelim ülkemizin çeşitli vilayetlerden aynı sesler yükseldi: “Yanıyoruz” 5 ilde 14 noktada yangın var. Hem de cayır cayır… Yanan ise sadece ormanlarımız nam-ı diğer ciğerlerimiz değil, tabiatta var olan canlılar da yangınlarla beraber diri diri yanıyor…
Antalya’nın Eynif Ovası, yani yılkı atlarının yuvası da bu sabah itibariyle (4 Ağustos) yanmaya başladı. Bu ovanın özelliği bin 500 yılkı atının burada serbestçe dolaşması... İşin en trajik yönü; ben yazımı hazırlarken yangın hala devam ediyordu… Umarım yılkı atlarıyla ilgili güzel haberler alırız ve bir parça da olsa yüreğimize su serpilir.
Söylenecek çok söz, yazılacak ise çok kelime var... Temennim en kısa zaman içinde, en az hasarla yangınların sona ermesi.
Çağdaş Türk şiirinin en iyi örneklerini icra eden şairimiz Nazım Hikmet’in “yangın” isimli şiirini hatırlayalım birlikte:
Yangın
Gece siyah, yol siyah,
ev beyaz, bembeyaz,
fener sarı!
Siyah, beyaz, sarı!
Yolda gezen gecenin
kör gözlerinde kara gözlükleri var...
Geniş kanatları kar martılar
oturmuşlar evin damına.
Beyaz ev benziyor bir şimal akşamına!...
Fenerin dört camına
dört hastanın dayanmış alınları!
Fener sarı.
Ev beyaz
Gece siyah.
A... h!
Siyah gece,
beyaz kar...
Rüzgâr... Rüzgâr!
Camlar kırıldı.
Hastaların sapsarı alınları kıpkızıldı!.
Kıpkızıldı kan içinde!
Bir an içinde:
Gece kızıl, yer kızıl
ev kızıl, fener kızıl
kızıl, kızıl, kızıl!...
Yüreğine sağlık ????♥️
Maalesef yanan ormanlar ciğerlerimizi de yakıyor. Umarım kısa sürede söndürülür. Yılkı atlarıyla ilgili de güzel haber duymak nasip olsun. Ayrıca yazınızı şiirle desteklediğiniz için ayrıca teşekkür ederim.
Ağzına yüreğine emeğine saglık