“BU SENDİKAL SÜREÇTE DE KALICI ÇÖZÜMLER İÇİN DAHA SOMUT VE RADİKAL ADIMLAR ATACAĞIZ”
“Sayısız görüşmeler, basın açıklamaları, Bakanlık, Meclis, sendika görüşmeleri yaptık. Bunca zaman içinde bizi dinlediler ama hiçbir çözüm şu ana dek bulunmadı. Ücretli öğretmenler hala mağdur. Ücretli öğretmenler asgari ücretin altında çalışıyor. Sigortaları yarım yatıyor. Emekliliklerinin güvencesi yok. Ücretli Öğretmenler Dayanışma Derneği, Bursa Ücretli Öğretmenler Derneği ve Emektar Ücretli Öğretmenler Platformu olarak sendikalaşma sürecine geçtik. Bundan sonraki adımlarımız hukuki yollardan devam edecek. Ücretli öğretmenlerin geçmişe dönük haklarının iadesi, emektar arkadaşlarımıza kadro olayı hakkındaki çalışmalarımız sendika olarak devam edecek. Biz işçi sendikası kurabiliyoruz. Ücretli öğretmenler memur sendikası kuramıyorlar. O konuda da biz mağduruz. Ücretli öğretmenlerin memur sendikalarına üye olma hakları yok. Sendikamızın içeriğinde de eğitim sektörü içerisindeki bütün eğitim emekçilerini alacağız. Yol haritamız belli. Çünkü artık süreç tıkandı. Arkadaşlarımız yıllarca çalıştığı halde emekli dahi olamıyorlar. Bunun için daha üst perdeden sesimizi duyurmaya çalışacağız. Sesimiz duyulmuyor. İktidar kanalı 20 senedir ülkeyi yönetiyor. Ücretli öğretmenlerin sesini duyuyorlar ama bizle ilgili somut, kalıcı adımlar atılmadı. Yapılan uygulamalar hep geçici çözümler. Sürece yama yaparak ilerlemeye çalışıyoruz. Kalıcı çözümlerimiz yok. Bu sendikal süreçte de kalıcı çözümler için daha somut ve radikal adımlar atacağız.
“GEÇMİŞE DÖNÜK SİGORTA PRİMLERİNİN İADESİ KONUSUNDA DAVALARIMIZI AÇACAĞIZ. KADRO İÇİN DE YASAL VE HUKUKİ SÜREÇLERİ BAŞLATACAĞIZ”
Milli Eğitim Bakanı’na sesleniyoruz. Ücretli öğretmenlerin artık sesini duyun. Hiçbir meslek grubunda bu şekilde çalışan bir meslek grubu yok. Bunlar meslek erbabı arkadaşlarımız. Biz bu düzene karşıyız. Yapılan uygulamaları ve iyileştirmeleri kesinlikle kalıcı çözüm ve statü olana kadar kabul etmiyoruz. Emektar arkadaşlarımız için tek çare kadro. Önce hukuki işlemleri başlatacağız. Ücretli öğretmenlerin yıllardır sigorta primleri yarım yatıyor. Şu an EYT çıktı. 15-20 sene çalışan bir ücretli öğretmen şu an emekli olamıyor. Geçmişe dönük sigorta primlerinin iadesi konusunda davalarımızı açacağız. Kadro için de yasal ve hukuki süreçleri başlatacağız.”
Türkçe öğretmeni Emine Dursun ise şunları söyledi:
“6 BİN LİRA MAAŞ ALDIM. 3 BİN LİRA ÇOCUĞUMA BAKIM ÜCRETİ VERDİM. 2 BİN LİRA DA YOL PARASI. BANA BİN LİRA KALDI”
“2006’dan beri ücretli öğretmenlik yapıyorum. Öğretmenliği sevdiğim için yapıyorum. Sistem böyle devam ettiği sürece hiçbir haktan yararlanamıyoruz. Emekli olma şansımız da olmadığı için yıllarca bu şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Eğer bu sistem devam edecekse geçmişe dönük emek vermiş bütün öğretmenlerin atanmasını istiyoruz. Biz kadro istiyoruz. 2 tane çocuğum var. Tabii ki geçinemiyoruz. Ben bu ay 6 bin lira maaş aldım. 3 bin lira çocuğuma bakım ücreti verdim. 2 bin lira da yol parası. Bana bin lira kaldı. Onun dışında kendime ayrı harcayabileceğim bir para kalmıyor. Yıllarca da bu sistem böyle devam ediyor."
Okul öncesi öğretmeni Demet Pekesen ise şöyle konuştu:
“HASTALANDIĞIN ZAMAN ÜCRETİNDEN KESİLİYOR. ARA TATİLDE ÜCRET ÖDEMİYORLAR”
“Bir öğretmenin hak ettiği maaşlar bunlar olamaz. Cumhuriyet’in kuruluşunda ‘Milletvekili maaşlarını geçmesin’ diyen Atatürk’ün öğretmene verdiği değerden bu zamana gelmiş olmamız çok acı bir durum. Bırakın milletvekili maaşlarını, kadrolu öğretmenle aynı maaşları alamamak… Hastalandığın zaman ücretinden kesiliyor. Ara tatilde ücret ödemiyorlar. Bunlarla hiçbir yere varamayız. Eğitimi değerli kılarsanız o ülke gelişir. O ülke yeniliklere açık olur. Önce, öğretmenin kafasını rahat ettireceksin. Öğretmenin kafasını rahat ettirmediğiniz sürece asla ülkede ilerleme kaydedebileceğimize inanmayanlardanım.”
E-Gazetem.com