İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Mersin programına Erdemli ilçesinden başladı. Türbe Caddesi'ndeki esnafı ziyaret eden Akşener, sorun ve talepleri dinledi.
Esnafla konuşan Akşener, daha sonra caddede kurulan platformda halka hitap etti.
Türkiye'nin ve milletin huzura, adalete, liyakate ihtiyacı olduğunu söyleyen Meral Akşener, 92 puan alıp mülakatta elenmiş ve 58 puanla alınmış insanlar gördüğün söyledi.
Konuşması sırasında kendisine uzatılan bir doğalgaz faturasını gösteren Akşener "715 lira. Sesim gitti. Kardeşim bu ne?" diyerek duruma tepki gösterdi.
Akşener, "Sizin çocuklarınız evde otururken 10-11 maaş alan danışmaların varlığı hak değildir; haramdır, kul hakkıdır" diyen Akşener, "Bunların konuşulmaması için bizi birbirimizle dövüştürmeye kalktılar. Ben iki yıldır buna 'hayır' diyorum. Esnaf gezme sebebim şu; esnaf aynı zamanda bu ülkenin, ekonomisinin bel kemiğidir. Sanayicinin ürettiğini esnaf satmasa o işçi, o sanayici nasıl para kazanır, nasıl üretim, nasıl istihdam yaratılır? Dolayısıyla esnafın varlığı Türk ekonomisinin bel kemiğidir." ifadelerini kullandı.
Esnafın unutulduğunu savunan Akşener, "Çünkü şuculuk, buculuk üzerinden oy almak herkesin kolayına gitti. Şapkamı koysam, ceketimi koysam seçtiririm-seçilirim modeli öne geçti. Esnaf için müşterisi velinimettir. Çok uzun zamandır seçmen velinimet olmaktan çıktı, doğru mu? Seçmen velinimet mi, hayır. Size zam yapılırken soruluyor mu? 11 maaş alan danışmanlara maaşlar ödenip, çiftçiye hakaret edilirken size soruluyor mu, hayır" açıklamasında bulundu.
Bir çiftçinin "10 kilo limon, 1 kilo mazot; 100 kilo limon 1 çuval gübre" dediğini aktaran Akşener, "Bu hak mıdır? Bu insanları açlığa mahkum etmek hak mıdır? Bölünmeye devam edersek, sizin gerçek derdinizin konuşulmasını engelleyenlerin yolundan yürürsek işte 100 kilo limonla bir süre sonra 1 çuval gübre alamazsınız." diye ekledi.
Akşener, "Otoyolun kaç kere açılışı yapıldı? Her seferinde açılış yaptılar, oy aldılar ve gittiler öyle mi? Bu defa tokat atacaksınız, sandıkta tokat atacaksınız. Burada ayağınıza gelmeyenlere sandıkta tokat atacaksınız." şeklinde konuştu.
Mikrofonu vatandaşlara vererek problemlerini dinleyen Akşener, sonrasında şöyle devam etti:
Bütün bunlar milletin sesi. Bu milletin sesi duyuluncaya kadar, bu milletin sesini ağalar duyuncaya kadar gezmeye devam. Erdemli'den başlayarak Mersin'in tümünün en iyi şekilde hizmet alması için iktidar olduğumuzda Mersin'in bize emanet olduğunu söylemek için buradayım. Bütün bunların giderilmesinin yolu haksızlığın, hukuksuzluğun, kul hakkının gitmesidir. Sarayda sefa sürenler, 11 maaş alanlar buraya gelip burayı duyamazsınız. Sonra da “Geziyor geziyor o insanların hepsi tiyatro” dersiniz. Gelin görün bakayım burada tiyatro mu var? Gördüm ki Mersin sahipsiz, bundan sonra ele ele vereceğiz ve Mersin’i Türkiye’nin en iyi ekonomiye sahip, en iyi eğitime sahip, en iyi istihdama sahip il haline getireceğiz. Limonun dökülmesi ayıptır, günahtır. 100 kilo limonla 1 çuval gübre alınması ayıptır, günahtır. Şaka gibi bir Tarım Bakanı var. Almanya, Hollanda, Fransa çitçisi kazanıyor. Sayın Bakan’ın çok ahbap olduğu Kanada çiftçisi de kazanıyor. Peki siz neden böyle oluyorsunuz. Çünkü burayla alakaları yok. Onun için şuculuğu-buculuğu bir kenara koyup burayı gelmeyeni, sizi dinlemeyeni cezalandıracaksınız.
Öğrencilerle de bir araya gelen Meral Akşener, öğrencilerin sorunlarını dinledi.
Bir öğrenci, şunları konuştu: “18 yaşındayım. Ailem bir sürü devlet başkanından bahsederken ben tek bir kişiyi gördüm. Babam tekstil işçisi, annem ev hanımı. Ben de günlük iş olursa işe gidiyorum.
“DERSHANEYE GİRİŞ VE ÇIKIŞTA BİR ŞEY ALAMIYORUZ”
Kitap kaynaklarına 10 dakikada bir zam yapıyorlar. ÖSYM’nin başında kim olduğunu bilmiyoruz. Olimpiyat sorularıyla hepimizi aynı kefeye koymaya çalışıyorlar. Sadece eğitim değil, ekonomik açıdan da böyleyiz. Artık dershaneye giriş ve çıkışta bir şey alamaz olduk. Her şey çok pahalı. Esnafta pahalıya alıyor. Tek derdimiz geleceğimizin ne olacağı. Seçimlerde ne olacağını kestiremiyoruz. Umudumuzu kaybetmemeye çalışıyoruz. Parti değince yabancılar gibi aklıma eğlenmek gelmiyor, sadece siyasi partiyi algılıyorum. Keşke oy verme reşit yaşa göre değil de belli bir statüye göre olsa. “
“GELECEĞİ DÜŞÜNMEKTEN ÇOK YORULDUK”
Başka bir öğrenci de, şöyle konuştu: “Sürekli günümüzü nasıl geçireceğimizi planlamak zorunda kalıyoruz. Aktivite yapamıyoruz. Yabancı ülkelerdeki yaşıtlarımız birkaç ülke gezerken biz şehirden şehire bile gidemiyoruz. Çözüm istiyoruz. Geleceği düşünmekten çok yorulduk. “
E-Gazetem.com
Esnafla konuşan Akşener, daha sonra caddede kurulan platformda halka hitap etti.
Türkiye'nin ve milletin huzura, adalete, liyakate ihtiyacı olduğunu söyleyen Meral Akşener, 92 puan alıp mülakatta elenmiş ve 58 puanla alınmış insanlar gördüğün söyledi.
Konuşması sırasında kendisine uzatılan bir doğalgaz faturasını gösteren Akşener "715 lira. Sesim gitti. Kardeşim bu ne?" diyerek duruma tepki gösterdi.
Akşener, "Sizin çocuklarınız evde otururken 10-11 maaş alan danışmaların varlığı hak değildir; haramdır, kul hakkıdır" diyen Akşener, "Bunların konuşulmaması için bizi birbirimizle dövüştürmeye kalktılar. Ben iki yıldır buna 'hayır' diyorum. Esnaf gezme sebebim şu; esnaf aynı zamanda bu ülkenin, ekonomisinin bel kemiğidir. Sanayicinin ürettiğini esnaf satmasa o işçi, o sanayici nasıl para kazanır, nasıl üretim, nasıl istihdam yaratılır? Dolayısıyla esnafın varlığı Türk ekonomisinin bel kemiğidir." ifadelerini kullandı.
Esnafın unutulduğunu savunan Akşener, "Çünkü şuculuk, buculuk üzerinden oy almak herkesin kolayına gitti. Şapkamı koysam, ceketimi koysam seçtiririm-seçilirim modeli öne geçti. Esnaf için müşterisi velinimettir. Çok uzun zamandır seçmen velinimet olmaktan çıktı, doğru mu? Seçmen velinimet mi, hayır. Size zam yapılırken soruluyor mu? 11 maaş alan danışmanlara maaşlar ödenip, çiftçiye hakaret edilirken size soruluyor mu, hayır" açıklamasında bulundu.
Bir çiftçinin "10 kilo limon, 1 kilo mazot; 100 kilo limon 1 çuval gübre" dediğini aktaran Akşener, "Bu hak mıdır? Bu insanları açlığa mahkum etmek hak mıdır? Bölünmeye devam edersek, sizin gerçek derdinizin konuşulmasını engelleyenlerin yolundan yürürsek işte 100 kilo limonla bir süre sonra 1 çuval gübre alamazsınız." diye ekledi.
Akşener, "Otoyolun kaç kere açılışı yapıldı? Her seferinde açılış yaptılar, oy aldılar ve gittiler öyle mi? Bu defa tokat atacaksınız, sandıkta tokat atacaksınız. Burada ayağınıza gelmeyenlere sandıkta tokat atacaksınız." şeklinde konuştu.
Mikrofonu vatandaşlara vererek problemlerini dinleyen Akşener, sonrasında şöyle devam etti:
Bütün bunlar milletin sesi. Bu milletin sesi duyuluncaya kadar, bu milletin sesini ağalar duyuncaya kadar gezmeye devam. Erdemli'den başlayarak Mersin'in tümünün en iyi şekilde hizmet alması için iktidar olduğumuzda Mersin'in bize emanet olduğunu söylemek için buradayım. Bütün bunların giderilmesinin yolu haksızlığın, hukuksuzluğun, kul hakkının gitmesidir. Sarayda sefa sürenler, 11 maaş alanlar buraya gelip burayı duyamazsınız. Sonra da “Geziyor geziyor o insanların hepsi tiyatro” dersiniz. Gelin görün bakayım burada tiyatro mu var? Gördüm ki Mersin sahipsiz, bundan sonra ele ele vereceğiz ve Mersin’i Türkiye’nin en iyi ekonomiye sahip, en iyi eğitime sahip, en iyi istihdama sahip il haline getireceğiz. Limonun dökülmesi ayıptır, günahtır. 100 kilo limonla 1 çuval gübre alınması ayıptır, günahtır. Şaka gibi bir Tarım Bakanı var. Almanya, Hollanda, Fransa çitçisi kazanıyor. Sayın Bakan’ın çok ahbap olduğu Kanada çiftçisi de kazanıyor. Peki siz neden böyle oluyorsunuz. Çünkü burayla alakaları yok. Onun için şuculuğu-buculuğu bir kenara koyup burayı gelmeyeni, sizi dinlemeyeni cezalandıracaksınız.
Öğrencilerle de bir araya gelen Meral Akşener, öğrencilerin sorunlarını dinledi.
Bir öğrenci, şunları konuştu: “18 yaşındayım. Ailem bir sürü devlet başkanından bahsederken ben tek bir kişiyi gördüm. Babam tekstil işçisi, annem ev hanımı. Ben de günlük iş olursa işe gidiyorum.
“DERSHANEYE GİRİŞ VE ÇIKIŞTA BİR ŞEY ALAMIYORUZ”
Kitap kaynaklarına 10 dakikada bir zam yapıyorlar. ÖSYM’nin başında kim olduğunu bilmiyoruz. Olimpiyat sorularıyla hepimizi aynı kefeye koymaya çalışıyorlar. Sadece eğitim değil, ekonomik açıdan da böyleyiz. Artık dershaneye giriş ve çıkışta bir şey alamaz olduk. Her şey çok pahalı. Esnafta pahalıya alıyor. Tek derdimiz geleceğimizin ne olacağı. Seçimlerde ne olacağını kestiremiyoruz. Umudumuzu kaybetmemeye çalışıyoruz. Parti değince yabancılar gibi aklıma eğlenmek gelmiyor, sadece siyasi partiyi algılıyorum. Keşke oy verme reşit yaşa göre değil de belli bir statüye göre olsa. “
“GELECEĞİ DÜŞÜNMEKTEN ÇOK YORULDUK”
Başka bir öğrenci de, şöyle konuştu: “Sürekli günümüzü nasıl geçireceğimizi planlamak zorunda kalıyoruz. Aktivite yapamıyoruz. Yabancı ülkelerdeki yaşıtlarımız birkaç ülke gezerken biz şehirden şehire bile gidemiyoruz. Çözüm istiyoruz. Geleceği düşünmekten çok yorulduk. “
E-Gazetem.com