İYİ Parti kurucularından TBMM Grup Başkan Vekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ile “Ayaküstü Sohbetler”de buluştuk. Adli yıl açılış törenin krize dönüşmesinden işsizliğe, Türk-İş başkanının imza attığı skandaldan Türkiye’nin beka problemi haline gelen Suriyelilere, Devlet Bahçeli’nin ‘geri dönün’ çağrısından ülkenin dış politikasına kadar, dünü bugünü ve geleceği konuştuk… Türkkan’ın İzmir’e özel mesajları da vardı… Buyurun sohbetimize sizde ortak olun…Gamze İşler: 41 baro adli yıl açılış törenine katılmama kararı alırken Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu adli yıl açılışına katılma kararı aldı ve açılış töreninde konuşma yapacak. Tepkilere neden olan bu kararı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?“METİN FEYZİOĞLU’NUN KARARI TAM BİR AYMAZLIKTIR”Lütfü Türkkan: Öncelikle 41 baronun Türkiye’deki avukat sayısının yüzde kaçına tekabül ettiğine bakmak lazım. Yaklaşık avukatların yüzde seksenine tekabül ediyor ve bu barolar adli yıl açılış törenine katılmıyor. Meslek örgütlerinin katılmadığı bir toplantıya Metin Feyzioğlu’nun bizzat katılmasını mantıklı hiçbir kelime ile izah etmesi mümkün değil. Sayın Feyzioğlu 4 yıl açılış törenlerine katılmadı. Sebebi daha öncesinde kendisine söz verilmemesiydi. Şimdi 15 dakikalık söz verildi diye katılacağını ifade etti. Önemli olan 15 dakikalık sözün nerede verildiğidir. Verilen yer Beştepe yani Cumhurbaşkanlığı Külliyesi. Törenin Yargıtay’ın kendi binasında yapılması mümkünken Külliye de açılış töreni düzenlenmesi bütün yargı sistemini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kontrol altına aldığına dair somut bir işarettir.Buna ilk itiraz etmesi gereken “Hayır bu böyle olmaz” diye feveran etmesi gerek kişi Türkiye Barolar Birliği Başkanı olması gerekirken, Sayın Fevzioğlu’nun pişkin pişkin “törende 15 dakikalık konuşma izni verdiler o yüzden katılacağım” demesi tam bir aymazlıktır. Türkiye Barolar Birliği artık baroları temsil etmiyor. Maalesef Türkiye’de yargı sisteminde yapılan her türlü yap-boz işlerinin bizatihi TBB Başkanı’nın müdahil olduğunu da gözlemliyoruz. Türkiye’de yargının bağımsızlığı tartışılırken, Türkiye’de yargı bir adamın iki dudağı arasında derken bu çerçevenin içerisine TBB Başkanı’nı da koymak lazım. Yarınlarda Türkiye böyle bir Türkiye olmayacak. Yarınlarda bugünler konuşulurken Metin Feyzioğlu’ndan bahsedilirken, kendisi o satırları okuyamayacak. Umuyorum aklıselim galip gelir. Kendisinin siyasi hırsı ve gelmek istediği nokta onu bu yanlışı yapmaya sürüklediğini düşünüyorum. Tam bir garabet.Gamze İşler: Geçtiğimiz günlerde işsizlik rakamları açıklandı. Sayı bir önceki döneme göre 38 bin kişi artarak 4 milyon 527 bin kişi oldu. İktidarın işsizliği önlemek amacıyla göze çarpan hiçbir girişimi yok. Onlara kalırsa ülkede işsiz de yok.“ONLARA KALIRSA ÜLKEDE İŞSİZLİK YOK”Lütfü Türkkan: ‘Onlara kalırsa ülkede işsizlik yok’ lafına katılıyorum çünkü onların öyle bir derdi yok. Bakıyorsunuz bir milletvekilinin abisi bir yerde görevli, kız kardeşi başka bir yerde, yeğeni bir başka yerde görevli. Hatta milletvekili bile başka bir yerde görevli. Yeni ortaya çıkan birtakım şeylere baktığımızda bir büyükşehir belediyesinde çalışan milletvekili olduğu ortaya çıktı. Adalet ve Kalkınma Partili olanların işsizlik problemi yok ama Türkiye’nin ciddi bir işsizlik problemi var. Kervana 1 milyon 21 bin yeni işsiz katıldı.“GENÇLERİMİZİN ARTIK İŞ BULMA UMUDU YOK”2018 Mayıs’ı ile 2019 Mayıs’ı arasını kıyasladığımızda 15-24 yaş arasında genç işsizlerin oranının %23.3 olduğunu görüyoruz. Gençlerimizin artık iş bulma umudu yok. Yani şua anda işsiz ama bir yerden haber bekliyorum, işte CV’mi gönderdim cevap gelecek diye umutları da kalmadı. Tüm gençlerin tekbir planı var yurtdışına nasıl kapağı atarım. Türkiye’nin esas zenginliği ne beton binalardır ne de yolladır. Türkiye’nin esas zenginliği genç ve dinamik nüfusudur. Genç ve dinamik nüfusunu kaybettiği zaman Türkiye gerçek zenginliğini kaybedecek demektir.Ben korkuyorum ki önümüzdeki süreçte Afganistan Pakistan gibi ülkelerin işsiz gençleri batıya gidebilmek için yollarda nasıl telef oluyorlarsa, ülkemizin gençlerinin Avrupa’ya gidebilmek için benzer bir serüvene dahil olacak. Umarım bu korktuklarım ülkemizin başına gelmez.“BU GİDİŞLE HÜKÜMET MAAŞ ÖDEYEMEYECEK HALE GELEBİLİR!”Ülkenin de ekonominin de en önemli meselesi işsizlik. Çünkü işsiz olan biri ekonomiye katkı veremez. Türkiye kasasını dolaylı vergilerle doldurabiliyor. Dolaylı vergi nedir? Sizin harcadığınız paralardan alınan vergi. Çalışmayan adam para harcayamaz. Dolayısıyla da hükümet vergi toplayamayacağı için çarkları döndüremez, bir gün maaşları dahi ödeyemez hale gelebilir. Bu ülkemiz için çok uzak değil. Bunun çözümü mümkün mü? tabi ki mümkün. Ama bu hükümetle mümkün değil. Çünkü bu hükümet demokrasiye, yargının bağımsızlığına, insan haklarına yani evrensel hiçbir değere inanmıyor. Böyle bir ülkeye dışarıdan yatırım gelmeyeceği gibi borçlanmaya kalktığınızda da çok ciddi pahada borçlanırsınız. Bu pahalı borçlanma da ülkeyi kurtarmaz.“TÜRKİYE’YE YATIRIM GELMİYOR!”Uzun süredir ülkeye gelen doğrudan bir yatırım yok. Bundan sonra gelir mi bu şartlarda o da mümkün değil. Aslından dünyada 23 trilyon dolar serbest dolaşan yatırım yapmak için bekleyen para var. Yani az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmak için bu para bekliyor. Bu paranın istediği tek şey güven. Türkiye şuanda bu güveni veremiyor. Ben Adalet ve Kalkınma Partisi’nin böyle bir niyeti olmadığını biliyorum ama ola ki kalkıp bu güveni verebilecek birkaç önlem alsa, demokrasiyi gerçek anlamda kaim kılsa, yargıyı tam bağımsız hale getirse fazla değil 6 ay sonra Türkiye’ye 100 milyar dolar para gelir. Bu para da Türkiye’nin bütün ekonomik meselelerini çözmeye yeter. Ama bunlar tek adam rejimini devam ettirebilmek için, demokrasiyi her gün biraz daha askıya aldıklarından dolayı Türkiye’ye böyle bir para gelme şansı yok. Türkiye’de ekonominin düzelme şansı yok. İşsizliğin de bitme şansı hiç yok.Gamze İşler: Türk-İş Başkanı Ergün Atalay kendisini eleştirenlerin yüzde 90’ının işçi olmadığını ve 'terörü destekleyen çevreler' olduğunu söyledi. Sayın Atalay’ın kullandığı bu dili iktidar partisi sık sık kullanıyor. Eğer muhalifseniz, iktidarın söylem ve icraatlarını onaylamıyorsanız FETÖ’cü, terörist, illet, zillet olarak adlandırıyorsunuz. Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar eleştiride bulunduğunda artık bu dile mi maruz kalacak?“ASIL TERÖRİST İŞÇİNİN SOFRASINDAN EKMEĞİ ÇALANDIR!”Lütfü Türkkan: Eleştirinin olmadı yerde, muhalefetin olmadığı yerde demokrasi olmaz. Bu tek adam rejimlerinin özelliğidir. Muhalefeti yok kabul eder, muhalefet eğer biraz ses çıkarırsa onların sesini kısmak için her türlü suçlamayı mubah görür. Bu da onlardan bir tanesi. Türk-İş başkanı kendi işlediği ayıbı kendisini eleştirenlere terörist suçlamasıyla kapatmaya çalışıyor. Terörist kimdir biliyor musunuz? Terörist işçinin sofrasından ekmeği çalandır. Terörist işçi açken kendisi hükümetle yandaşlık yapıp hükümetin lehine pazarlık yapandır. Terörist halkı fukaralığa gark eden, görüşmelerde işçinin yanında değil hükümetin yanında yer alandır. Terörist suçlamasının esas muhatabı bizzat kendisidir. Üstelik bu durumu eleştirmek için işçi olmaya da gerek yok. Bu ülkede çalışan, bu ülkede yaşayan herkes bu ülkenin evladıdır. Bu ülkenin her karışı hepimizindir. Aynı şey Kaz Dağları için de geçerlidir. Ben hiç Kaz Dağları’na gitmesem de oradaki katliama dur demek Türk vatandaşı olarak benim sorumluluğumdur. Türk-İş Başkanı da yaptığı bu adaletsiz, haksız pazarlığın eleştirilmesi işçiler kadar herkesin hakkıdır. Hele hele siyasetçinin daha çok hakkıdır. Ama o kendini Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dostluğunun şehvetine kaptırmış durumda. Ne söylediğini bilmez halde sağa sola suçlama yöneltiyor. Türk-İş Başkanından bu saatten sonra işçilerin başkanı değil bakanın başkanı olur.Gamze İşler: Devlet Bahçeli kurultay öncesi İYİ Partililere ‘geri dönün’ çağrısında bulunmuştu. İkinci bir çağrı bekliyor musunuz?Lütfü Türkkan: Çağrı yapmak her an mümkün. Önemli olan o çağrıya kim cevap veriyor ona bakmak lazım.Gamze İşler: Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu yeni bir parti için kolları sıvadı. Sizce önümüzdeki seçimlerde İYİ Parti’yi engellemek için yapılanlar yeni parti için de yapılabilir mi?“YENİ PARTİNİN KURULACAĞINI SANMIYORUM”Lütfü Türkkan: Ben parti kurulacağı konusunda net değilim. Kurmaya bilirler de… Cumhurbaşkanı Erdoğan, partili cumhurbaşkanlığına devam ama parti genel başkanlığını bırakma düşüncesi içerisinde. Sistemi revize ederken bu seçenek de onların planları içerisinde. Bunlar Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanı olmak karşılığında yeni parti kurma sevdasından vaz geçebilirler. Bu konu çok net değil. Çünkü parti kuruluşuna dair en ufak bir emare görmüyorum. Parti kurmak öyle masa başında 3 kişiyle oturmakla olmaz. Ben partinin nasıl kurulduğunu bilen, parti kurmuş bir adamım. İYİ Parti’nin kuruluş sürecinde 81 vilayette, her ilçede birçok insanla görüştük. Bizim 81 vilayette teşkilatlarımız var. Şuana kadar hiç kimseden duymadım ki “Babacan geldi bana parti kuruculuğu teklif etti” veya bana ilçe başkanlığı veya il başkanlığı teklif etti diye. Bu işler bu kadar gizli yapılabiliyorsa maşallah demek istiyorum. Şuana kadar yeni partinin kuruluşuyla ilgili bir duyum almadık. Yeni partinin kurulacağını sanmıyorum.Gamze İşler: Türkiye önümdeki süreçte erken bir genel seçim bekliyor mu?Lütfü Türkkan: Ben Kasım diye bekliyorum. Bunu da daha önce açıkladım. Kasım’da seçim olabilmesi için Ağustos ayında meclisin karar alması lazım. Ya da cumhurbaşkanının ülkeyi seçime götürebilmesi için parlamentoyu fes etmesi lazım. 3 aylık bir zaman dilimi var. Ağustos ayında bu gerçekleşmezse mutlaka önümüzdeki birkaç ay içerisinde gerçekleşeceğini düşünüyorum. En geç Mart ayına kadar erken seçim kararı alınabilir. Biz bunu daha önce 15 Temmuz 2018’de yaparlar diye söylemiştik. Biz söylediğimiz için 15 Temmuz yerine 24 Haziran’da karar kıldılar. BU iktidar Türkiye ekonomisini sürükleyemiyor. Anadolu deyimiyle daha fazla malamat (rezil) olmadan biran önce seçime gitmek zorundalar.Gamze İşler: Türkiye’nin bir diğer önemli sorunu da Suriyeliler. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?“SURİYELİLER ULUSAL GÜVENLİK SORUNUDUR!”Lütfü Türkkan: Suriyeliler Türkiye’nin demografik yapısını değiştirecek, Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehlikeye düşürecek çok önemli bir meseledir. Sadece Türkiye’nin kasasından çıkan 37 milyar lira ile ilgili de konuşmamak lazım. Harcanan o para bütçeye dahil olmuş olsaydı Türkiye bugün bu sıkıntıları yaşamazdı. Önümdeki 20 yıllık süreçte Türkiye’de yaklaşık her 6 kişiden birinin Suriyeli olabileceğini hesap ediliyor. Bu Türkiye’nin demografik yapısını önemli ölçüde değiştirir. Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehlikeye sokar. Hiçbir ülke böyle bir nüfusu kendi içerisinde barındırmak istemez. Yapılacak tek bir iş var; Suriyelileri kendi ülkelerine gönderebilecek politikalar oluşturmak. Aksi halde önümüzdeki süreçte Türkiye’nin en önemli problemlerinden bir tanesi Suriyeli meselesi olacaktır.Gamze İşler: İYİ Parti 4. Olağanüstü Kurultayını gerçekleştirdi. Genel İdare Kurulu (GİK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) da önemli değişikliklere gitti. Partinin yol haritasında bir değişiklik oldu mu?"YOL HARİTAMIZ HİÇ DEĞİŞMEDİ”Lütfü Türkkan: İYİ Parti’nin bir tane yol haritası vardır. Yola çıktığımız haritamız hiç değişmedi. Biz Türkiye’yi yönetmeye talibiz. Türkiye bu garabetten de ancak İYİ Parti iktidarı ile kurtulacak. Çünkü biz toplumun marjinal kesimlerini dışında Türkiye’de huzur içinde yaşamak isteyen herkesin oy verebileceği bir partiyiz. İktidara olmaya en yakın partiyiz. Türkiye İYİ Parti yönetiminde huzura kavuşacaktır. Ekonomik sıkıntılarını da aşacaktır. Dış siyasetteki bu çarpıklıklar da çok kolay bir şekilde düzeltilecektir.Türkiye’nin dış politikası yok. ABD ile barışayım derken Rusya ile kavgalı, Rusya ile barışayım derken ABD ile kavgalı. Ortadoğu’da hiçbir ağırlığımız kalmadı. Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama çalışmalarına bizatihi kendi bölgemizde olan çalışmalara katılmamız batı tarafından engellenmeye çalışıyor. Bu dış politikada gelinen nihai noktada tükenmişlik işaretidir. Bunu biran önce aşmamız lazım. Hiçbir ülke artık tek başına yaşayamıyor. Çevresindeki ülkelerle dünyayla beraber yaşıyor. Sıfır sorunlu bir Türkiye değil akıllı bir Türkiye lazım. ‘komşularla sıfır sorun’ politikasıyla çıkılan yolda bugün Türkiye’nin barışık olduğu komşusu kalmamıştır. Ülkelerin ebedi dostlukları olmaz, ebedi düşmanlıkları da olmaz. Ülkelerin menfaatleri olur. Ülkenin menfaatlerine uygun ilişkiler kurarsınız, o ilişkilerin toplamı ülkenin dış politikasını tayin eder.Gamze İşler: İYİ Parti’nin il ve ilçe kongre takvimi belli oldu mu?Lütfü Türkkan: Şubat ayında başlıyoruz.Gamze İşler: Son olarak İzmirlilere bir mesajınız var mı?“İZMİRLİLER İYİ PARTİ’YE ŞANS VERSİNLER” Lütfü Türkkan: Son olarak İzmirlilere birkaç söz söylemek istiyorum. İzmir Türkiye’de herkesin yaşamak istediği bir kent. Önce İzmirliler İzmir’in kıymetini bilsinler. İYİ Parti açısından bizim en rahat gelişebileceğimiz bölge İzmir. İYİ Parti’ye şans versinler. Biz İzmir’i daha iyi yapabileceğimiz gibi bütün Türkiye’yi İzmir gibi yapabiliriz, emin olun. Bütün Türkiye’yi İzmir gibi yapabilmemiz için İzmirlilerin bize biraz daha ilgi ve alaka göstersinler, biraz daha şans versinler.
Ayaküstü Sohbet
Yayınlanma: 20 Ağustos 2019 - 12:34
Güncelleme: 21 Ağustos 2019 - 02:07
İYİ Partili Lütfü Türkkan: "Asıl terörist, işçinin sofrasından ekmeği çalandır!"
İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan, “Ayaküstü Sohbetler”de Gamze İşler'in konuğu oldu
Ayaküstü Sohbet
20 Ağustos 2019 - 12:34
Güncelleme: 21 Ağustos 2019 - 02:07
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir